Abbaye De La Paix

Abbaye De La Paix

(videoyu izlemek için başlığı tıklayabilirsiniz)




Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kalbi Girne'deyim. Her köşesi ayrı bir sürpriz olan bu şehrin enerjisinin adını, burayı kaç kez ziyaret etmiş olursanız olun koyamazsınız. Harbour (Liman) videosunda da anlattığım gibi, Beşparmak Dağları'nın zirvelerinden eteklerine, Akdeniz'in ufukla birleştiği uçsuz bucaksız panaromaya bakmaya doyamaz, tarihine ve yapılarına akıl sır erdiremezsiniz. Sizi kucağına alır ve asla bırakmak istemez. Ben de gezmelere doyamadan kendimi hep bir daha gideceğim seferi iple çekmeye başlarken İstanbul'da bulurum. Bir ziyaret daha göz açıp kapayıncaya kadar geçmiştir. 

Civarı keşfetmek için en ideal zaman her yılın Ekim - Nisan ayları arasıdır. Yaz aylarının kavurucu sıcakları deniz kenarında vakit geçirmeyi sevenler için bile bunaltıcı olabilir. Tatlı Girne meltemlerinin götürdüğü hemen her yer güzeldir. 


Peki benim için "en" güzel neresidir? Limanda yürüyüş yapmayı Girne Kalesi'ni gezmeyi, alışveriş yapmayı ve tabii ki denize karşı balık yemeyi elbette çok seviyorum. Ancak dağların yamaçlarında bir tepeye kurulmuş öyle bir yer var ki işte orası benim cennetim. Bugün Bella Pais olarak bilinen Abbaye De La Paix, nam-ı diğer barış manastırı... 


İnşaası 1158-1205 yılları arasında gerçekleşmiş bu mimari şaheser Kıbrıs'ın görülmeye değer en önemli Gotik eserlerinden biridir. Sırtınızı dağlara döndüğünüzde Girne'nin sahille buluştuğu uçsuz bucaksız bir panaromayla karşılaşırsınız. Bu manzara ömür boyu zihinlerden silinmeyecek cinstendir. 


Manastırın, döneminde "yemekhane" olarak kullanılan salonu bugün çok çeşitli ve çok özel müzik dinletilerine ve konserlere ev sahipliği yapıyor. Manastırı gezdikten sonra böyle bir aktivite yakalayabilirseniz ne mutlu. Ancak Bella Pais ve çevresi bu kadarla kalmıyor. Aynı zamanda bir köy olan mevkide konaklama bakımından tercih edebileceğiniz irili ufaklı pansyonlar, oteller ve moteller bulunuyor. Tarihi dokusu bozulmamış sokaklarda küçük hediyelik eşya dükkanları da var. Ayrıca Manastır'ın avlusunun hemen yanında bulunan Kybele Restoran/Bar gün batımının her dakikasını yakalarken küçük bir kahve molasından tutun da mükellef bir akşam yemeğine kadar hizmet alabileceğiniz çok kapsamlı bir tesis. 


Kıbrıs insanının canayakınlığından ve sevecenliğinden bahsetmeme gerek bile yok. Ancak buradan duyurmam gereken belki de biraz geç kalınmış bir teşekkürüm var. Çekimim bittikten en sevdiğim köşe masanın boş olduğunu görünce bir yorgunluk kahvesi için kendime on dakika ayırabileceğimi düşündüğümde, beni tanıyanların çok iyi bildiği mutluluk gülümsemem yüzümde yerini çoktan almıştı. Aynı zamanda bu keyfin de görüntülenmesinin videoma ayrı bir tatlılık katacağını düşündüğümden tripodumu da yanıma alarak masama oturdum. Kendi çapındaki blogum için görüntüyü haklı olarak enteresan bulan Kybele personelinin ilgisi alakası bir yana, tatlı sohbetleri, ve hatırı belki 40 yıldan fazla kalacak olan yorgunluk kahvesi ikramları beni çok mutlu etmişti. Ne yaparsam yapayım hiçbir ödemeyi kabul etmeyişlerinin üzerine "çorbada bizim de tuzumuz bulunsun" demiş olmaları, zamansız cennetim Bella Pais'ten bir kez daha kalbimde koskocaman bir huzurla dönmeme vesile oldu. 


Siz de zaman akıp ivme kazandıkça çok güzel günler geçirmeye özen gösterin. Benim kadar şanslıysanız çıkarlarını gözetmeden "insanlık" adına insan kalan insanlar çıksın hep karşınıza. Siz de benim gibi küçük mutluluklarla kocaman olun.


Tekrar..

Bella Pais Köyü
Kybele Personeline teşekkürlerimle...

İyi seyirler dilerim

Nadin Nerjan 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mimoza Mevsiminde Mimozalı Kadın

Yüzde Yüz Zomato