Şimdiyi Çal

Kelimelerin anlatamadığını anlatmasıdır en geniş anlamıyla müzik. Kalitesi cabasıdır çoğu zaman. Kalbe, ruha dokunur, haykırtır, ağlatır, güldürür, tüylerinizi diken diken eder nağmesiyle ezgisiyle zamanda yolculuğa çıkarır, ayakarınızı yerden keser. Daha ne yapsın isterdiniz ki? Müziksiz bir yaşam nedir diye sormak isterim cevabı olabilecek olana.

Gizli bir coğrafyası vardır, kodları kendine has, unuttuğumuz kokuları çalar burnumuza, ruhumuzda eski hayatlarımızdan getirdiğimiz. Ondandır bugünlerde şarkılarla içli içli ağladığını gördüğümüz bebekler...

Tıkanmış ruhların aksine, tıkanmaz, kesilmez. Her biri kendine has milyonlarca senfoni, milonga, şarkı, opera ve ballad bizi bizden her zaman almıştır ve almaya da devam edecektir. Dinlemek bazen yaşanmışlık ister, bazı olmamış ruhlara fazla gelir bazı kompozisyonlar.

Bizi aşağı çeken herşeyi aşağıda bırakarak yukarlara çıkma vakti. Hayaller kurmanın zamanı kurduranın gölgesinde. Yanni dinliyorum an itibariyle. Her dinlediğimde hikayesi de geçiyor aklımdan. Akademik müzik eğitimi almamış bu adam, anlamlandırıyor ruhumdan geçenleri, onun da ruhundan gelenlerle birlikte. 

Önce 3000 yıllık bir Ermeni enstrumanı olan duduk başrolde, "Caracas'lı" Pedro Eustache, üflemeliler ustası can verirken kendisine, kemanlarda Sarmen Yervinyan ve Armen Movsessian eşlik ediyor ustaya Prelude adlı parçada. Hemen sonra 1993 yılında bir Acropolis konserinde 1972'den beri yaşamadığı vatanı Yunanistan'a adadığı Nostalgia isimli parçayı icra ediyor ve hatta yaşıyor ve yaşatıyor tüm orkestra ile tek yürek. 



Ayakta alkışlamak istiyorum kim bakar eder, ne der, diye düşünmeden. Deliliğim bende kalsın ifşaya şimdilik gerek yok diyor, gözlerim açık hayal kurmayı yeğliyorum şimdilik sessiz sakince, ekran yerine gördüğüm manzara, gün içi rüyaları gibi huzurlu. 

Müzik işte, düşünmeden ışınlıyor beni huzur köşelerime... Şimdi oradayım, güneşin yakmadığı rüzgarın peşimi bırakmadığı bir ağaç gölgesinde kendi halinde taştan bir sedirin üzerinde, ulusların kardeşliğini düşlüyor, biliyor, kutluyorum... Birkaç loop'tan kimseye zarar gelmez... Gün sonuna kadar bu hayal götürür beni 10 dakikalık kesitler halinde... 





Şimdiyi çalıyor kalbime, şimdiden bir parça bal çalıyor, çalıp götürüyor... Beni benden alıyor... Şikayetim yok, kelimelerin anlatamadığını, onda dinliyorum.

Aynı hisleri paylaştığım birçoklarıyla sıkıca kucaklaşmak, konuşmadan oturmak içli içli ağlamak ve gülmek istiyorum, dost ve kardeş olduğumuzu tekrar tekrar gözlerinde görerek. 

Gözlerimi açıp bu rüyadan uyanınca, bendeki etkisini herkes yaşasın diye, şehrin her yerindeki hoparlörlere gizlice yaramaz çocuklar gibi gidip, oralardan bu yayını yapmak geliyor içimden. Ne iyi gelirdi ruhumuza diye düşünerek... 


Nadin Nerjan






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mimoza Mevsiminde Mimozalı Kadın

Yüzde Yüz Zomato